Showing posts with label how did i start to learn chinese. Show all posts
Showing posts with label how did i start to learn chinese. Show all posts

Wednesday, September 11, 2019

Çince Nasıl Öğrenilir?

Çince Nasıl Öğrenilir: En İyi 6 Tavsiye
1 yıl önce Çince öğrenmeye başladım. İnternet, çevrimiçi sözlükler, dil öğrenme uygulamaları, mp3 dosyaları ve Youtube. İnternette araştırırken Çince öğrenmeye yardımcı 6 ipucu olduğunu gördüm. Aşağıda, sizin de uygulamak isteyebileceğiniz Çince öğrenmeye yardımcı olacak ipuçlarını listeliyorum.



1. Çince'yi olabildiğince sık dinleyin
İlk ay veya belki iki, SADECE DİNLEME ODAKLI.

Dinlemeye odaklanarak başlayın. Sadece seslere alışmaya çalışın. Ne dinlediğinizi okumalısınız, ancak duyduklarınızı daha iyi anlayabilmek için Pinyin gibi bir fonetik yazı sistemi kullanarak bunu yapmalısınız. Sonunda karakterleri öğrenmek zorunda kalacaksınız ancak ilk önce karakterleri dışarıda bırakabilirsiniz ve bunun yerine, dilde biraz ivme kazanmaya çalışabilirsiniz. Kelimelerin neye benzediklerini anlamadığınızda, karakterleri öğrenmeye başlamak çok zor. Yeni bir dil, başlangıçta gürültü gibi gelebilir. İlk adım, dilin seslerine alışmak, sözcükleri birbirinden ayırt etmeyi öğrenmek ve hatta beyninizde yankılanan birkaç kelime ve cümleye sahip olmaktır.

Aşırı basit başlangıç metinlerinden ziyade çok fazla kelime tekrarı içeren orta seviye metinlerle bir dil öğrenmeye başlamanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. Podcast'ler ve sesli kitaplar bunun için mükemmel olacaktır.
Bu sırada karakterleri öğrenme motivasyonunuz artacak. Dinlediğiniz ve alışmaya başladığınız kelimelerin karakterlerini bilmek isteyeceksiniz.
Bu da ilk bir veya iki ay boyunca dinlemeye ve Pinyin'e odaklanmak için bir numaralı ipucu.

2. Karakterleri Ezberlemek için Zaman ayırın
ÇİN KARAKTERLERİNİ ÇALIŞMA'ya karar verdikten sonra, her gün onlarla çalışın. Sadece öğrenme karakterlerine günde yarım saat ile bir saat arası ayırın. İstediğiniz yöntemi kullanın, ancak her gün özel karakter öğrenme zamanını bir kenara koyun. Neden her gün? Çünkü karakterleri öğrendiğiniz kadar çabuk unutacaksınız ve bu yüzden tekrar etmeniz gerekiyor.
Küçük karton Flashcardlar kullanabilirsiniz. Kare kağıtlara karakterleri yazın. Bir kart alın, karakteri bir sütuna 10 kez yazın, ardından da anlamını veya telaffuzunu birkaç sütun üzerine yazın. Sonra başka bir flash kart alıp aynısını yapın. Bunu ilk 1000 karakter için yapabilirsiniz. Ondan sonra onları okuyup rasgele yazarak pekiştirebilirsiniz.

Zamanla, karakterleri öğrenmek kolaylaşır, çünkü karakterlerin içinde birçok eleman tekrar eder. Karakterlerin hepsi bir karakterin anlamını ima eden bileşenlere “radikallere” sahiptir. Bu bileşenlere alışmak biraz zaman alır. 
İki numaralı ipucu, öğrenme karakterlerine sürekli ve özel bir çaba göstermektir.



3. Kurallardan Çok Kalıplara Odaklanın
Kurallara odaklanmayın. Karmaşık gramer açıklamalarına kapılmayın, sadece kalıplara odaklanın. Kalıplar, söylemek istediğiniz şeyi inşa edebileceğiniz çerçevelerdir.
Üç numaralı ipucu, kalıplara odaklanmak, bunları yazmak, kendinize söylemek, konuşurken kullanmak ve dinlerken ve okurken onlara bakmak.

4. Her Zaman Daha Fazlasını Okuyun
Çok okumak.
Dördüncü ipucu, olabildiğince çok okumak. Yapmak çok daha kolay. İnternette materyal bulabilir, çevrimiçi sözlükleri ve  telefon uygulamalarını kullanabilirsiniz.



5. Tonların Ustası Olmak için Dilin Ritmini Alın
DİNLEME ODAKLI. Okuduğunuzu dinlemeye çalışın. Okuma, kelime dağarcığını öğrenmenize yardımcı olur, ancak dinleme, dille bağlantı kurmanıza ve konuşmaya hazırlanmanıza yardımcı olur. Dinlemek, insanlarla konuşabilmek için gereken temel beceridir.
Çince’nin zorluklarından biri de tonlar. Kelime hazinesi alırken her karakterin tonunu öğreniyoruz, fakat konuşurken bunları hatırlamak zor. Sesleri ifadelerin bir parçası olarak içselleştirmek önemli. Dinlemek bunu yapmanıza yardımcı olur. Mandarin ve diğer dillerin tonlama ve ritmi yalnızca dinleyerek öğrenilebilir. Teorik olarak öğrenemezsiniz. 
Aslında, tüm olası konular için indirebileceğiniz çok çeşitli bir dinleme materyallleri var ya da Çin'deyseniz CD satın alabilirsiniz. Yararlanın ve istediğiniz zaman dinleyin. Bu 5 numaralı ipucu.



6. Çok konuşun!
Çince sesleri aslında çok zor değil. Sesler farklı bir hikaye. Hem kendi kendinize hem de başkalarıyla konuşurken çok pratik yapmanız gerekecek. Dinlediklerinizi taklit edin. Sese sahip olduğunuz metinleri bulun. Bir cümle veya metini dinleyin, sonra çok fazla endişe duymadan tonlamayı taklit etmeye çalışın. Karşılaştırma yapmak için kendinizi kaydedebilirsiniz. Dilin ritmini yakalayabiliyorsanız, sadece ton kontrolünüz iyileşmekle kalmaz, aynı zamanda kelime seçiminiz de daha doğal hale gelir.
Dili her kullandığınızda daha çok alışırsınız. Çince ile etkileşimde bulunmaktan hoşlanıyorsanız, akıntıya girmekten, ritimle şarkı söylemekten hoşlanıyorsanız, Mandarininiz de gelişmeye devam edecektir.
6 numaralı ipucu ritmi yakalamak!


İyi şanslar.

Sunday, August 26, 2018

Gözlerimdeki Çin

Çin uzak ve eski Türk'e yakın. Uzak, elbette, coğrafi olarak uzak. Eskiden İpek Yolu vardı bugün ise 'Kemer ve Yol' Projesi ile uzaklar yeniden yakın oldu.  'İpek Yolu', eski Çin'in Chang'an şehrinden başlayarak Türkiye'den geçiyor. İleri teknolojiyi getirmiş ve ülkelere yardımcı olmuştur. Gözlerimde Çin, ticaret ve coşkusuyla büyük bir ülke.
'Taobao, Alibaba, Wechat, Alipay. 'Bizim için garip görünüyor, ama Çin halkı için günlük bir zorunluluk. Çinli arkadaşlar bana her gün yemek yemek ve alışveriş yapmak için bu cep telefonu yazılımına ihtiyaç duyduklarını söylediler. En çok hayranlık duyduğum 'American group, hungry?' Takeaway yazılımı, sadece ne yemek istediğinizi belirten bir metin mesajına ihtiyacınız var. Bunlar Çin'i anlamadan ve tanımadan önce bilinmeyen ve idrak edilmesi zor şeyler. Çin, gelişmekte olan bir ülke olduğunu ve Çin'in birçok gelişmiş ülkeyi aşıp daha ileriye gideceğini söylüyor. Gözlerimde Çin, gelişmiş ekonomi ve teknolojiye sahip büyük bir ülkedir.
“Çin kültürü geniş ve derindir” ifadesi sıklıkla Çinli arkadaşlar tarafından duyulur. Anladığım şey, Çin kültürünün birçok şey içermesi ve yabancıların anlamasının gerçekten zor olduğudur. Söylemeye gerek yok ki, Çin karakter duvarı biz yabancıları Çin'in kapıları dışında tuttu, 5000 yıllık süren Çin kültürü, yabancıların orada ne olduğunu hayal etmesini zorlaştırdı. Çin kendi kültürünü yaymak konusunda çok ciddi bir ülkedir. "Çin Köprüsü" bize Çin’i anlamak adına çok uygun bir kanal sağladı. Çin, diğer ülkelere kendi kültürünü sabırla yaydı ve aynı zamanda diğer ülkelerin kültürlerini de almayı unutmadı. Gözlerimde Çin, kültürel açıdan dost bir ülkedir.
Çin'de, 1,4 milyardan fazla Çinli, 9.6 milyon kilometrekarelik arazi üzerinde yaşıyor ve 56 etnik grup içeriyor. Batılı ülkelerin hiçbiri, elli altı etnik grubun barış içinde birlikte yaşayabileceğine inanamaz. Çin bu büyük toprak parçasında bunu yapmayı başardı. Elli altı etnik grup farklı kültürlere, farklı dile ile farklı yaşam ve yeme alışkanlıklarına sahip. Onların birlikte huzur içinde yaşamaları, nezaket ve iyi yürekleriyle mümkün oldu. Gözlerimde Çin, birçok etnik grubun barış içinde birlikte yaşadığı bir ülkedir.
Çin'in sokaklarında sabah, birçok insanın çalışmaya başladıklarını ve işlerini çok geç bıraktıklarını görebilirsiniz. Başkaları ve kendi ülkeleri için çok çalışıyorlar. Videolarda Çin'deki yüksek katlı binaları gördüğümde, onların ne kadar çalışkan ve azimli olduklarını anlıyorum. Gözlerimde Çin, çok çalışkan bir ülkedir.
"Çin'in engin toprakları ve kaynakları" ifadesi hiç de yanlış değildir. Çin geleneksel makarnası, çorbaları ve çeşitli yerlerdeki aperatifleri sadece Çinlilerin değil, aynı zamanda yabancıların da hoşuna gidiyor. Türkiye'deki Çin restoranlarını, yabancılar her gün yoğun ilgi ile ziyaret ediyor. Yabancılar genellikle çok baharatlı yiyecekler yiyemezler, ancak hotpot ve güveç gibi sıcak yemekler yine de oldukça beğeniliyor. Gözlerimde Çin, harika bir yemek ülkesi.
Gözlerimdeki Çin hızlı ekonomik kalkınmasıyla, uzun ömürlü varlığıyla, barış içindeki çok kültürlülüğü, coşkulu ve sıkı çalışması ile harika yemekleri olan bir ülkedir.